29 Kasım 2013 Cuma

yüksek bel pantolon - v2


       Merhaba;

      Bir pantolonla daha devam edelim istedim bugün. Ben üzerimde iyi durduğuna inandığım bir kalıp bulunca onunla oynamayı seviyorum.


       Daha önce yüksek bel pantolon yazımda kullandığım kalıbı kullanarak diktiğim bu pantolonun kumaşı da mevsimlik pantolonluk bir kumaş. Kalıp Burda dergisi 2006 yılı ekim ayından 105 numaralı model. Pensleri yapmadım, ön,arka ve yan dikişlerden pensler kadar içeri girdim. Paça genişliğini arttırdım. Yani kalıbın aslında sadece ana hatlarını kullandım. Yandan gizli fermuar çalıştım.


       Üst fotoğraftaki bluzu hatırlarsanız bu yazıma konu olan bluz. Tonu ve dokusuyla çok severek kullandığım bedeni çift kat olan şifon bluz. 


       Pantolonun beline deri biye detayı ekledim. Bunu keşke önceden düşünseydim ona göre biçerdim ama sonradan karar verince içine pervaz çevirmek için kestiğim parçayı öne dikerek biyeyi araya yerleştirdim. Beldeki parçanın içinde kalan kısımda dikiş paylarını ön yüze aldım, telayı asıl pantolon kısmına yapıştırdım falan.  Bu kısmı çok detaylı anlatmıyorum çünkü zaten kendi yanlışımı düzelttim. Hiç akıl karıştırmaya gerek yok :)



       Fotoğraf makinesinin karşısına geçince de o eller bele konmadan olmuyor. Bence blog yazısı hazırlamanın en meşakkatli kısmı bu fotoğraflama aşaması. Gerçekten sıkıntılarım var bu hususta. Mutlaka daha pratik bir yolu vardır, benim henüz bilmediğim. Bir miktar benim sabırsızlığım da var tabi. Hele dikiş esnasında fotoğraflayabilmek! ben bunu yapan herkesi çok tebrik ve takdir ediyorum. Hep iş bittikten sonra haydaaa! diyorum, yine unuttuk! :)


       Deri biyenin ek kısmı da tam ön ortaya yakın olmuş, üst dikiş de çok muntazam değil. Bunları görmüyoruz, görsek de üzülmüyoruz ki heves kaçmasın. Bir sonraki dikiş projesinde dikkat edilecekler listesine atıyoruz alt bellekde :)

            Dikiş periniz yanınızda olsun! Sevgiler :)

23 Kasım 2013 Cumartesi

Ekose desenli pantolon ve bir iş kazası


     Merhaba sevgili dikişseverler :)
     Perim de perim diye fazla tutturmuş olmalıyım ki geldi benimki :) Geçtiğimiz hafta sonunu oldukça verimli geçirdim diyebilirim. 
     En son, daha önce diktiğim ama sevgili yeğenciğim tarafından el konan triko bluzdan dikiyordum kendime. Alt ucunu kıvırma aşamasına gelmiştim. Artık nasıl bir kendinden geçme halinde dikiyorsam sol elimde bir acı hissiyle kendime geldim. Elimi çekip nereloloyor!? diye bakmak istedim ama elim gelmedi!  Ben elime gittim o gelmeyince, nasıl gelsin etek ucuna dikmişim orta parmağı! Hayır yakışmaz da orda öyle bir parmak kenarı :) 
    Neyse uzatmayayım neler olduğunu algıladığım o anda hem  adrenalin konsantrasyonumdaki artışla titremeye başlamam ve aynı zamanda hiç ummadığım bir soğukkanlılıkla iğneyi makineden ayırıp sonra parmağımdan çıkarmam rüya gibi bir süreçti. İğnenin asıl parçasını üstten çektim aldım ama altta küçücük iğne ucu duruyor , kırılmış içeride. Kimseye seslenemedim bile o küçük parça içeri doğru kaçmadan çıkarmalıyım diye. Ellerim ve hatta tüm bedenim acaip bir titreme halindeyken cımbız marifetiyle o küçük ucuda çıkardım. Tam tırnağın kenarından bir delikle hayatıma devam ediyorum :) Çok şükür ki tırnağı delmedim ve iyi ki manuel olarak iğneyi geri kaldırmadım. Allah korudu yine. İnsanın kendine nazarı da böyle oluyor demek ki :) Bu yazıyı hazırlarken, keşke iğneli parmağın fotoğrafını çekseydim diye de aklımdan geçirdim ya! Pes diyorum kendime, e acı geçti tabi :) 
    Velhasıl-ı kelam şimdi tam bir terzi kabul ediyorum kendimi. Artık bir iğne deliğim de var! 



       Gelelim mi bugünün ürününe?
       Burda dergisi 2006 ocak sayısı 107 numaralı pantolon. En çok 107 ve 112 numara dikiyorum sanki bak şimdi farkettim!
       Kalıplarda 7 numaralı parça var ya fermuarın altından uzar gider de karşı kenarda kemerin iç yüzündeki düğmeyle buluşur. Hah işte sırf o parça için diktim ben bu pantolonu, nasıl yapılıyor öğrenmek için. Öğrendim, çok bi numarası yokmuş, yapılabilir bir detay.


       Kumaşımın yün oranı çok yüksek, tam kışlık. Çok açık pembe ve bordo çizgilerle ekose desenli. 36 beden çalıştım ama yine de bol geldi. Arka ortadan bir miktar aldım içeri kemeri takmadan. Kemerde iç parçayı astar kumaşından yaptım çok kalın olmasın diye. Üst fotoğrafta da görüyorsunuz dip köşe işlerini çok düzgün yapamıyorum hala.


Cepleri, pantolon bittikten sonra el dikişiyle geri kapattım çünkü cebim varsa ben elimi o cebe sokarım. Erkenden cep ağızları kirlenmesin, esnemesin diye hazır aldıklarımda da kapattırırım ön cepleri.


 Aman ne olur elinize kolunuza dikkat edin. Çok acıyormuş iğne deliği :)
 Dikiş periniz de koruyucu melekleriniz de  yanınızda olsun! Sevgiler :)

Sonradan gelen not: Bu fermuarın altındaki parçanın adı patletmiş ve sevgili Miray  bu yazısında çok güzel anlatmış nasıl yapılacağını. 

17 Kasım 2013 Pazar

fragman sonrası asıl gösterim: pembiş çiçekli kalem etek

 

     Merhaba; selam ve sevgilerimle birlikte güzel bir pazar diliyorum :)


   Artık üretim amacı döşemelik midir perdelik midir bilemem. Ben aldım, eteklik oldu!
Yok yok o kadar değil :) pamuk saten denilen şey galiba bu kumaş. Mat görünümlü, biraz enine elastik. E o esneme kabiliyetinin bana verdiği yetkiyle yırtmaçsız çalıştım. Biz buna kalem etek diyoruz ya, böyle tok kumaşla da kitap gibi oldu valla! Sevdim mi tam severim, yere göğe koyamam farkettiğiniz gibi  :)


Aslında hedef bir Çin elbisesi (cheongsam dress) dikmekti, pembe biyelerle falan tam da olmak üzereydi ama yanlışlıkla hakim yaka yapamayacak kadar oymuşum yakayı , toparlayamadım.  


     Toparlayamayınca kestim ortadan. Beline pervaz çevirdim. Yandan gizli fermuarlıydı, hiç değiştirmedim fermuarı da kestim. Astarsız bitirdim. 


     Kalem etek olarak da çok severek kullanıyorum ama aklım hala elbisede. Benzeri bir kumaş bulur bulmaz tekrar deneyeceğim. 
     Fragman yayınımda ilk 2 tahminde Özlem hanım kalem etekle, Müge hanım da elbise ile  nokta atış yapmışlardı. Demek ki kumaş/ model uyumumuz doğru olmuş :) Tekrar teşekkür ediyorum tüm yorumlar için.
     Dikiş periniz yanınızda olsun!
     Sevgiler :)

16 Kasım 2013 Cumartesi

bişey deniycem ;)



 
Fragman yayınlayınca blog daha ilgi çekici oluyormuş, bir kez daha deneyeyim dedim :)
Ne yapmışımdır ben bu çiçeklerle? Tahminlerinizi görmek isterim. Sevgiler :)
Posted by Picasa

14 Kasım 2013 Perşembe

Dantel! İşim olmaz...


Selamlar, sevgiler;
Başlık; ruh halimin bir yansıması oldu bağışlayın. Ama cidden dantelle işim olmaz! Neden diktim bu bluzu hiç bir fikrim yok. Geçtiğimiz kış inanılmaz bir dikme dönemindeydim, her hafta sonu en azından bir parça dikmezsem zamanım boşa geçmiş kabul ediyordum. Sanırım dikilebilecek her şeyi dikmişim ki o hızı kaybettim.



Bluza gelirsek, bir dantel furyası vardı o dönem izlediğim bloglarda o gazla ben de diktim. Bu yayın için fotoğraflamak dışında hiç giymedim, muhtemelen giymem de. Neden paylaşıyorum peki? Kendime ders olsun diye. Burada dursun ki kulağıma küpe olsun, öyle moda diye her şeye heves edilmeyecek!


Aralık 2006 Burda dergisi 107 numaralı bluz kalıbı. Ön ve arka beden, ten rengi penye ile astarlı. Kollar çıplak sadece. 
Fotoğraflarken belki biraz kanım kaynar diye farklı pantolonlarla falan denedim, ruj bile sürdüm ama yok. Olmaz. Benlik bişey değil.
Lakin kalıp güzel, triko kumaşla denerim ben bunu tekrar.


Önde astar yaka oyuğuna kadar geliyor o yüzden düz görünmesin diye komple yaka etrafına tekrar şerit halinde dilimli kestiğim dandelden diktim. Sonra ona uysun diye kol ağzı ve etek bitişini de aynı şekilde yaptım. Bi de uğraştım yani her şeye rağmen :)


Dikiş perime ısrarlı davetim sürüyor ancak kendisinden bir haber alamıyorum malesef ama umutluyum.    Sevgiler :)

11 Kasım 2013 Pazartesi

severiz jean gömlek, hepimiz bir örnek :)


Merhaba, iyi haftalar diliyorum.

Son günlerde yaşadığımız güneşli havalar, giyim kuşam konusunda biraz rahat ettirdi sanki ne dersiniz?
Ben de hafta sonu daha önce bu yayında kısmen gördüğünüz eteğimi jean gömlekle kullandım. Önde ve arkada ikişer pensi olan klasik etek kalıbı. Kumaşım kalınca pamuklu, biraz dik duruşlu bir kumaş.



Uzun zamandır yazı hazırlayamıyordum, dikiş de dikemiyorum üstelik. Sanırım mevsim geçişinden kaynaklanan bir durum. Umarım öyledir yani :)
Zaten 2 kolaja da aynı fotoğrafı koymuşum, aklım neredeydiyse artık! 




Dikiş perim... neredesin kuzum?
Perilerinize iyi bakın kaçtı mı fena kaçıyor bunlar, güzel oldukları kadar da kaprisliler galiba!
Keyfiniz bol olsun efendim, kaçtım ben, sevgiler :)

2 Kasım 2013 Cumartesi

deri kollu mavi cekont (!)



 

Cekont ne diye sormayacaksınız değil mi? Ceket mi, mont mu karar veremediğimiz zaman cekont deriz. Ben derim yani, isteyen bana eşlik edebilir, memnun olurum :) 



Kaşe mavi ve suni deri siyah, minnoş chanel pensleri var. Acemiliğin çok izlerini taşıyor ilk ceketim, olsun o kadar değil mi :) ama rengi ve modelin havası o kadar yüksek ki çok iyi dikiş bilen olmadıkça farkedilmiyor. Ben de açıklamıyorum :) 

 
Kalıp; Burda dergisi Eylül/ 2010 sayısı 107 numaralı model.
Dikiş periniz hep yanınızda olsun ! Sevgiler :)
Posted by Picasa